SEVGİ ŞELALESİNİN ÖYKÜSÜ

 Bir varmış bir varmış. Her şeyden önce bir varmış. Her şeyden önce O varmış. Develer tellal iken pireler berber iken ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken kocaman dağlar ardında çok büyük bir ülke varmış.
Bu ülkede insanlar çok mutlu ve huzur içinde yaşarlarmış. Birbirlerini çok sever saygı gösterirlermiş. Ülkenin kralı halkına çok ilgili ve ülkesini çok seven biriymiş. Kralın bir tek kızı varmış, kralın kızı Şirin Prenses ülkenin en güzel kızıymış. Ülkede yaşayan bütün erkekler onun hayranıymış; ancak Şirin Prenses ülkedeki erkeklerin hiçbirinin kendisine göre olduğunu düşünmüyormuş. Prenses ülkenin en değerli taşlarıyla süslenmiş elbiseleri için bir ay edasında parlıyormuş. Şirin Prenses’i gören gördüğü anda ona âşık oluyormuş.
Şirin Prenses, bir gün rüyasında çok yakışıklı bir prens görür. Gördüğü prens; Prensesin gördüğü en güzel gözlere, en güzel saçlara ve en güzel yüze sahipmiş. Prenses rüyasında gördüğü bu yabancıya âşık olur. Bu rüyalar 40 gece böyle devam eder, prenses her gece rüyasında o Yakışıklı Prensi görmeye başlar. Âşık olduğu prensle birlikte olamamanın verdiği hüzünle hastalanan Şirin Prenses yataklara düşer ve ülkenin en ünlü hekimleri derdine derman olamaz.
Kral kızının bu durumuna çok üzülür ve Şirin Prenses’i hastalığının tedavi edilmesi için çok uzak bir ülkede yaşayan ünü dünyaca bilinen hekime gönderir. Atlar, develer hazırlanır ve yolculuk başlar, 7 gün 7 gece giderler, az giderler uz giderler, dere tepe düz giderler Soğuğun Başkenti olarak adlandırılan büyük bir ülkeye gelirler. Yollarının bitmesine daha çok vardır fakat kervan alayı çok yorulmuştur. Bunun üzerine oracıkta bir kamp kurulur ve o gün orada konaklarlar. Bu ülkede namı dünyaca bilinen Sevgi Şelalesi adında bir şelale varmış. Efsaneye göre bu şelalenin suyundan içenler hasret çektikleri kişilere daha çabuk kavuşurlarmış, bunu bilen Şirin Prenses bu şelaleden içmek ister ve şelalenin bulunduğu yere giderler. Şelalenin bulunduğu yer çok kalabalıkmış, Şirin Prenses kalabalığın sebebini merak eder ve yakınındaki Bilge Vezir’e sorar;
- Bu kalabalık ne için burada toplanmış.
- Bu ülkenin çok yakışıklı bir prensi vardır ve prens günlerdir burada uyumaktadır, der Bilge Vezir.
Şirin Prenses rüyasındaki yakışıklı prense öyle bağlıdır ki, uyuyan prensi görmeden şelaleden su içmeye başlar. O sırada kalabalıktan büyük bir çığlık yükselir: “Prens uyandı, Prens uyandı.” diye bağırmaktadırlar. Bunu gören Prenses şaşkınlığa kapılarak uyanan prense bakar ve rüyalarındaki Yakışıklı Prens’in karşısında olduğunu görür.
Yakışıklı Prens ile Şirin Prenses çok mutlu bir aile olurlar. Ömürlerinin sonuna kadar mutlu, mesut olurlar. Gökten üç elma düşer; biri bu masalı okuyana, diğeri tüm sevenlere ve son elma da sitemiz
ziyaretçilerine...
 



SEVGI SELINE GIRIS...

SEVGILERIN BIR YERDE TOPLANDIGI MEKANA HOSGELDINIZ...!